Bonnetje'nin defilesinde—Kopenhag Moda Haftası'nın New Talent programı tarafından desteklenen üç gösteriden ikincisinde—konuklar, kıvrımlı bardaklarda sunulan zarif pembe şampanya ve her birinin üzerindeki maraskino kirazlarıyla karşılandı. Bu pembemsi tonlar ve narin şekiller, izleyeceklerimize dair ipuçları veriyordu.

Hodakova kuşağının bir parçası sayılabilecek Anna Myntekær ve Yoko Maja Hansen, markalarını erkek takımlarını yeniden yorumlayarak ve onlara bir cinsellik katkısı sunarak inşa ettiler. Bu temele her zaman bağlı kalacak olsalar da, bu sezon yeni bir alan keşfetmek ve daha fazla renk katmak istediler. Çözümleri? Yapısal dikimin tam zıttı: iç çamaşırı. Tasarımcıların açıklamasına göre, bir kombinezon "derin bir mahremiyet taşırken, takım elbise bir zırh gibi davranır." Geleneksel olarak giysilerin altında saklı kalan iç çamaşırlarını Bonnetje, tıpkı genellikle görünmeyen astar ve yapım malzemelerini öne çıkarmaları gibi, bu defilede spot ışıklarına taşıdı.

Dantelli bir kombinezon, kaçınılmaz olarak BUtterfield 8'deki Elizabeth Taylor'ı akla getiriyordu ve tasarımcıların bu klasik parçaya getirdiği oyunbaz dokunuşların bazıları da Andy Warhol'ün Liz eserini çağrıştırıyordu. Bonnetje'nin ticari anlamda büyüyebilmesi için konsept ile giyilebilirlik arasında bir denge kurmaları gerekecek—katı bir %50/%50 ayrımı onları yeterince farklı kılmayabilir. İmza parçaları olan dekonstrükte takımlar gibi, bu elbiseler de anında erişilebilir bir çekiciliğe sahipti; ancak şeffaf çiçek desenleri neredeyse fazla narin kalma riski taşıyordu.

Defilenin ardından tasarımcılar, ilk temaları olan kırılganlığı nasıl daha kesin bir metafor olan "cam"a dönüştürdüklerini paylaştılar. (Müzikte cam kırılma sesleri duyuluyordu ve modeller, Matilda Venczel tarafından çantalara dönüştürülmüş antika cam objeler taşıyordu.) "Cam aynı zamanda akışkan da olabilir," diye eklediler. "Onu eritebilir, yeniden şekillendirebilir, sonsuz kez yeniden işleyebilirsiniz—tıpkı giysileri upcycle ederek onları kırılıp tekrar tamir edilebilir bir şeye dönüştürdüğümüz gibi."